26 Ekim 2016 Çarşamba


japonların zayıf kalma sırları




az yemenin sırları japonlar neden zayıf japonların bebek yemesi japonların bebek yemeleri video çinliler neden zayıf 
Japonlar gibi zayıf olmak isteyenler okusun:) 


Japonların zayıf kalma sırları!İşte Japonların kilo almadan yıllarca genç kalmalarının sırları.. Gözlerinizle yiyin
Japonların yemek sırrı yavaş ve ufak parçalarla küçük porsiyonlarda yemek.. Yemeğinizi yavaş yerseniz beyninizde tokluk hissi oluşacak ve az yiyeceksiniz. Kaloriyi azaltmak acı vermez. Ekstra bir yiyecek yemeksizin çikolata cips bisküvilerin yerine meyve sebze ve çorbaları tercih edebilirsiniz.

Küçük porsiyonlar
Porsiyon güçtür. Japonlar yemeklerini küçük tabaklarda ve kaselerde alırlar. Akşam yemeklerinde herşey azar azar tadılır. Ufak porsiyonlar belki de sağlıklı yaşamalarının ve zayıf kalmalarının en önemli yoludur. Araştırmalara göre ise büyük servislerde sunulan yemekler bitirilmeye çalışıldığınmdan kilo almaya neden oluyor. Büyük tabaklarda servis edildiğinde kişi % 45 daha fazla yiyebiliyor. Bu hem iyi hem de kötü haber! Düşünmeden yenildiği için kötü yiyeceklerin değerini değiştirmeye yardımcı olduğu için iyi haber. Daha az yemeye alışılabilir öyl değil mi? 
Temel besin kaynağı pirinç
Japon diyetinde pirincin büyük yeri var. Bir kişi günde 6 kereden fazla pirinç yiyebilir. Kahvaltı dahil hemen hemen her öğünde küçük bir kasede pirinç servis edilir. Yağ oranı düşük kompleks karbonhidrata sahip pirinç birkaç kalorinin yükselmesine neden olabilir. Hamur işi ve bisküvileri göbeklenmeye neden olabileceği için azaltmanız gerekir. Kalbe yararlı yağlar içeren pirinç Japonya'da sadece haşlanarak yenir yağ eklenmez.
Sebzeler lezzetlidir
Japon kadınları haşlanmış karışık sebzeleri yemeye bayılırlar. Kırmızı biber kabak taze fasulye patlıcan soğan domates yeşil biber salata havuç ıspanak pancar şalgam patates mantar deniz sebzeleri patates gibi sebzeler beslenme alışkanlıklarında önemli yer tutar. Bir öğünde en az 4-5 farklı sebze yemeği servis edilir. Hiç kimse sabah kahvaltısında salata yemenin veya çorba içmenin garip olduğunu düşünmez.

Ana yiyecek balık
Özellikle somon tuna sardalya uskumru ve ringa balığı gibi yağlı balıklar kalbe yararlı omega-3 kaynağıdır. Japonlar dünyanın % 2'sini oluşturmalarına rağmen dünya balığının % 10'unu tüketirler. Dolayısıyla Japonlar daha az kırmızı et tüketirler ve kırmızı etin neden olabileceği hastalık risklerinden korunurlar.

Soya yararlıdır
Soya yetiştirilmeye ve tüketilmeye başladığından beri kırmızı et kadar yararlı olduğu ancak daha az yağ içeridiği biliniyor. Bu nedenle Japon yemeklerinde daha çok soya yağı kullanılır. Bunun yanı sıra soya mayalanmış çorba olarak da tüketilir.

Sağlıklı tatlılar
Japon tatlıları mevsim meyvelerinin karışımıdır. Dondurma ve kek gibi tatlı türlerini daha çok seven Japonlar tatlıdan sonra bir fincan Japon yeşil çayı içmeyi ihmal etmez. Sadece birkaç düzenleme ile Japon diyetinizi uygulayabilir ve daha sağlıklı yaşayabilirsiniz. Öncelikle her yerde olan beyaz yerine kahverengi pirinç tüketin. Sushi'yi tercih ederken 2-3 damla soya sosu ilave etmeniz yeterli olacaktır.
Japon kadınları neden her daim genç ve zayıf 

Japon kadınları kaç yaşında olurlarsa olsunlar şişmanlamıyor, gençliklerinden, güzelliklerinden bir şey kaybetmiyorlar. Bunun sırrı Japonların beslenme alışkanlıklarında yatıyor. İşte Japon kadınlarının sırları.

Japonya'da kadınlar dünya geneline oranla çok daha uzun yaşıyorlar. Bu ülkede 40 yaşındaki kadınlar 20 yaşındaymış gibi görünüyorlar. Bu ülkede dünyanın en lezzetli yiyecekleri yeniyor ve incecik kalınıyor. Peki, işin sırrı ne? Naomi Moriyama satış rekorları kıran "Japanese Women Don't Get Old or Fat /Japon Kadınları Ne Yaşlanır Ne Şİşmanlar" adlı kitabında Japon kadınlarının genç ve zayıf kalma sırlarını tek tek açıklıyor.

KALORİ VE MİNERAL Japon mutfağında büyük porsiyonlar, balık, soya, Pirinç, sebze ve meyve gibi düşük kalorili fakat vitamin ve mineral açısından zengin besinlerden oluştuğu için yenilen miktarın çok da büyük bir önemi yok. Peki klasik bir Japon sofrası nelerden oluşuyor? "Japonya'da kurulan klasik sofralar bir dilim ızgara balık, bir kase pirinç, buharda haşlanmış sebze, miso çorbası, tatlı olarak dilimlenmiş meyve ve bir fincan yeşil çaydan oluşur" diyor ünlü beslenme yazarı Naomi Moriyama... Kısacası tipik bir Japon öğünü; bir kase pirinç, bir kase çorba ve üç çeşit yan yemekten meydana geliyor. "Japon beslenme tarzı yüzde 26 yağ içeriyor. Şeker ve kalorisi de oldukça düşük. Balığa dayalı bu beslenme tarzı Japonların daha yüksek dozlarda Omega-3 benzeri 'iyi yağlar' aldıkları anlamına geliyor. Japonya'da işlem gören ve rafine edilmiş yiyecekler de Batıya nazaran daha az. Japonlar tarafından tüketilen toplam kalori miktarı da diğer ülkelere nazaran çok daha az. İşin en ilginç yanı da bir Japon'un çok nadir olarak acıkdığını söylemesi" diye de ekliyor Moriyama.

EKMEK DEĞİL PİRİNÇ "Bir saat mutlu olmak istiyorsan kendini sarhoş et. Üç gün mutlu olmak istiyorsan evlen. Bir ömür mutlu olmak istiyorsan her gün pilav ye!" diyor bir Asya atasözü ve Japonlar da bu sözü ciddiye alır gibi gözüküyorlar. Japon mutfağında ekmeğin yerini pirinç pilavı alıyor. Hatta 'Yemek yemek' yerine Japonya'da 'pirinç yemek' deyimi kullanılıyor. Hemen her yemekte pirinç pilavı bulunuyor. Japonlar her öğün, sabahları da dahil olmak üzere ekmek yerine haşlanmış pirinç tüketiyorlar.

KAHVALTININ ÖNEMİ "Japon kadınları güçlü bir kahvaltıdan asla vazgeçmezler" diyor Moriyama ve ekliyor; "Japonya'da tipik bir kahvaltı yeşil çay, buharda pişmiş bir kase pirinç, taze soğan ve tofulu miso çorbası, küçük nori yosunu yaprakları ve belki küçük bir omlet ya da ızgara som balığından oluşuyor." New York'ta yaşayan Moriyama'nın her sabah yaptığı kahvaltı ise genel olarak bir yumurta, taze soğan, tofu, bir kaşık dolusu kahverengi pirinç ve çeşitli doğranmış sebzeler ya da bir önceki geceden kalma domates içeren düşük sodyumlu miso çorbası karışımından oluşuyor. Moriyama; "Japonya'da kahvaltı günün en önemli öğünüdür" diyor. Bu tür bir kahvaltı yapmayı siz de deneyin ve öğlen yemeğine kadar kendinizi ne kadar sağlıklı ve zinde hissedeceğinizi bizzat görün.

JAPON İŞİ TATLI 
Japonya'da yemeklerin ardından tatlı yeme alışkanlığı yok. Yani en azından bizim bildiğimiz anlamda bir tatlı kültürleri yok. Tatlı daha çok saat 10:00 ya da 15:00'te yeşil çayla birlikte tüketiliyor. En sevilen tatlıları ise Azuki (kırmızı fasulyenin haşlanıp şekere batırılmasıyla hazırlanan tatlı). Şerbetli tatlılar ve pastalar mönülerinde yer almıyor. Japonya'nın ana tatlısı kesinlikle meyve! "Japon kadınları çikolataya bayılıyorlar" diyor Moriyama ve ekliyor; ""Ancak Japonların diğerlerine göre farkı, hazırladıkları tatlıları ve çerezleri daha az sıklıkta ve daha küçük porsiyonlarda tüketmek. Japonya'da tipik bir dilim kekin boyutu Amerika'dakinin üçte biri büyüklüğünde. Japonlar hiçbir zaman büyük tatlılar tüketme tuzağına düşmediler."
Sağlıklı beslenmenin sırrını asırlar önce keşfeden Çinlilere göre kilolu insanların vücudunda iki düşman var; fazla yağ ve ödem. Vücut ısısını yükselten yiyecekleri tercih eden Çinlilerin beslenme sırrını Beslenme ve Diyet Uzmanı Ferin Batman anlatıyor. Çinlilere göre vücut fonksiyonlarının temel elementi olduğuna inanılan ateş yağı eritir, suyu ise buharlaştırır. Vücut ısısını yükselten yiyecekleri enerji toniği olarak adlandıran Çinliler sofralarında bu besinlere yer veriyor. Enerji toniklerinin önde geleni baharatlar, sirke, soğan, sarımsak vücut ısısını yükselttiği için yemeklerinde bolca kullanıyorlar. Bir başka enerji toniği tavuk ve dana ciğeri özellikle böbreklerdeki ısıyı yükselten besinlerin başında geliyor. Bu şekilde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanarak kilo sorunu, zayıflama derdi olmaksızın bu günlere kadar gelmişler. Ancak bugün Çin'de yapılan araştırmalar fast food beslenme alışkanlığının Çin'e uzanmasıyla obezite tehlikesinin Çinliler de tehdit ettiğini gösteriyor. Ahududu ve frambuaz mucize besinler Çinliler için mucize enerjili besinler, ahududu ve frambuaz. Çinliler frambuazın vücut ısısını yükselten, kadınlık hormonlarının çalışmasını artıran gücüne inanırlar. Aynı zamanda saç ve cilt güzelliğinde de faydalıdır. Çinliler daha yüzyıllar öncesinde az et, az yağ ve fazla sebzenin sağlıklı beslenmenin anahtarı olduğunu keşfettiler. Çin yemek kültüründe tatların bileşimi ve renklerin uyumu çok önemlidir. Her bir yiyeceğin yaptığı etkiyi önemserler. Her bir rengin etkilediği organlar vardır ve bu etkilerini göz önüne alarak tüketirler. Karides enerji vererek cinsel gücü artırıyor Diğer önemli besinler deniz mahsulleri, özellikle de karidesin özellikle seksüel gücü artırma ve üreme organları üzerinde olumlu etkileri mevcut. 16. y.y da Çinli bitki uzmanları özellikle seyahate giden erkeklerin seyahate çıkmadan önce karides yememelerini önermiş. Cinsel gücü artırdığı gerekçesiyle eşlerini aldatabilecekleri üzerinde imada bulunmuşlar. Bu nedenle Çinliler için önemli bir enerji toniği olduğu kabul edilir. Fakat böceklerin kolesterolü artıran özelliklerinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. TATLI TUZLU LEZZETLERİN BİR ARADA SUNULDUĞU DİKKAT ÇEKİCİ BİR TARİF: TATLI EKŞİ SOSLU KARİDES! Küçük lokma ve çok çiğneme Çinlilerin zayıf kalma sırrı kuşkusuz küçük porsiyonlarda ve yavaş yavaş yemektir. Yavaş yemek tokluk hissini besler bu da az yemenizi sağlar. Büyük porsiyonlar yeme dürtüsünü daha da hareketlendireceği ve tabağınızdakini bitirmeye zorlayacağı için kilo almanızı kolaylaştıracaktır. Çinlilerin zayıf kalma formülünde yağ oranı düşük, sebze ağırlıklı beslenme tarzıdır. Hamur işleri, hamurlu tatlılar, kurabiyeler ve çikolatalar, pastalardan uzak beslenme alışkanlığı sizin de formda kalma formülünüz olacaktır. Esmer pirinç formülü Pirinç, Çin sofralarında özel öneme sahip bir yiyecektir. Birçok öğünde yer alır. Esmer kabuklu pirinci haşlayarak öğünlerinize ekleyebilirsiniz. Tok kalmanıza yardımcı olacaktır. Kırmızı et yerine balık Kalp için sağlıklı omega 3 yağı bakımından zengin balık ana öğünün sırrıdır. Kırmızı et yerine balık tercih eden Çinliler sofralarında sebzeyi ihmal etmez. Sebze ve salata kahvaltı öğününde dahi yer bulur. Kırmızı etin sağladığı besin öğelerini soyadan sağlayan Çinliler soya sayesinde kırmızı etten alacakları yağdan daha azını almış olurlar. Bu da formda kalmalarının bir başka sırrını oluşturur. Tatlı, ekşi birlikte yenir Kullandıkları lezzetlerin orantılı olmasına özen gösterirler. Bu nedenle tatlı, acı ve ekşiyi aynı oranda kullanırlar. Bir öğünde 50-60 kalori alan Çinlilerin en büyük zayıf kalma sırrı budur. 

Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/beslenme-diyet/cinlilerin-zayif-kalma-sirlari_12797.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url

Alkali su nasıl yapılır?

Alkali suyu yapabilmeniz için aşağıdaki malzemeleri öncelikle hazırlamanız gerekmektedir. İngiliz karbonatı olarak geçen karbonatı eczanelerden temin edebilirsiniz.
Alkali Suyun Faydaları
Malzemeler
  • Su ( 1 litre )
  • Karbonat ( İngiliz karbonatı 1 çay kaşığı)
Alkali su hazırlanışı : Bir litre su içerisine eczaneden temin ettiğiniz ingiliz karbonatını suyun içerisine karıştırın. Karbonat suyun içerisinde tamamen eridikten sonra artık işlem tamamdır. Ancak hazırladığınız alkali suyunu 24 saat içerisinde tüketmeniz gerekmektedir.

Alkalinin Vücut için Önemi

İnsan doğduğu zaman tertemiz ve sağlıklı bir şekilde olur. Ancak zaman içerisinde tükettiğimiz gıdalar ve içecekler vücudumuzun asitlenmesini bu da cildin yaşlanmasını ve zamanla yaşlılığı getirir. Yaşlılıkla beraber organlarımızda yaşlanır ve en ufak bir rahatsızlıkta ciddi problemlere yol açabilir
Alkali su vücudumuzda oluşan bu yaşlılığı engeller , vücudu temizler ve hücreleri yeniler. Böylelikle organlar daha sağlam daha kuvvetli ve dirençli olur. Vücudun bağışıklığı artar ve böylece hastalıklara karşı vücudunuz çok daha dirençli olur. Alkali suyu sağlığınız için önemlidir ve tüketilmesi gereken Alkali su insan vücudu için çok değerlidir.

25 Ekim 2016 Salı

Şeyda Çoşkun Diyet Listesi

  1. şeyda coşkun diyet listesi
    şeyda coşkun diyet listesi
    Gün
Kahvaltı: Bir tane orta büyüklükte elma, yarım tatlı kaşığı kadar tarçın ve üç yemek kaşığı kadar karabuğday ilk öğünün ürünleridir. Öncelikle karabuğdayları ocağın üzerine alıp haşlıyoruz. Hemen arkasına bütün haldeki elmayı içerisine rendeleyip tarçını ilave ediyoruz. Hazır olan malzemeleri bir kap içerisinde karıştırarak ilk öğünü tüketmeye başlıyoruz.
Öğle: Kahvaltı menüsünde bulunan ürünlerin aynısı uygulanır.
Ara Öğün: Bir adet büyük boy salatalık ve bir bardak yeşil çay
Akşam: Kahvaltı ve öğle menüsünde bulunan tarifin aynısı uygulanır.
Ara Öğün: Bir adet büyük boy salatalık ve yatmadan içilmek üzere hazırlanan papatya ve ya melisa çayı hazırlanır.
  1. Gün
Şeyda Çoşkun Diyet Listesi sürecinde ki ikinci günde protein detoksu aşamasına girilir. İlk öğün olan kahvaltı; Bir adet yumurta sarısı ve beyazı ayrılmış halde mantarlı omlet. ( Beyazı Kullanılacak )
Öğle: Izgara da pişirilmiş balık. Sade olmasına özen gösteriniz.
Ara Öğün: Üç adet hindi eti kullanılarak füme olarak pişirim ve metabolizmanın hızlanması adına bitki çayı
Akşam: Izgara usulü ile pişirilmiş olan hindi gögsü
Ara Öğün: Bir çay bardağı kadar yağsız yoğurt üzerine bir tatlı keten tohumu ilave edilip tüketilmelidir. Bunun arkasına da uyumadan önce mate çayını tüketerek bünyenizi rahatlatabilirsiniz.
  1. Gün
Şeyda Çoşun Diyet Listesi içerisinde bulunan üçüncü günde kişi alkali detoksu ile programını devame ettirmelidir. Birey uyanır uyanmaz bir su bardağı içerisine zencefil ve limon koyup içmelidir. Güne farklı bir besin ile başlanmış olsa da devamı git gide bünyenin düzenini değiştirecek ölçüdedir.
Kahvaltı: Detoks içeçeği tüketilmelidir.
Ara Öğün: Saat 11.30 civarında bir su bardağı alkali su tüketimi olmalıdır.
Öğle: Tarifler arasında bulunması mümkün olan detoks çorbası tüketilmelidir.
Ara Öğün: Saat 15-16.00 civarında yeşil çayı ve muz sorbesi tüketilmelidir.
Akşam: Arınma çorbası olarak adlandırılan farklı bir tarif tüketilmelidir.
Ara Öğün: Saat 21.00 civarında zencefil çayı ve muz sorbesi tüketilmelidir.
Bu diyetin 3. Gününü uygulamayı düşünen kişiler bu işleme başlamadan önce kendi vücutlarını tanımalı ve böbrek yetmezliği ve kalp rahatsızığı gibi önceden yaşanılmış sorunları hala vücutlarında barındıran insanların doktor tavsiyesinde günü atlatmaları önerilmektedir.
  1. Gün
Diyetin dördüncü gününe gelen bireylerin vücutlarında oluşan değişiklikler yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. Tuvalet sıklığı ve dışkıdaki değişiklik ciddi oranda bireyin rahatlaması yönündedir.
Kahvaltı: Lorlu domates çorbası
Ara Öğün: Saat 11.00 sularında bir fincan şekersiz kahve ve ya yeşil çay
Öğle: Adana Dürüm
Ara Öğün: Farklı bir lezzet olan çilekli yoğurt sosu ile fırına verilmiş ayva ve bitki çayı
Akşam: Yeşilliğin bol olduğu salata ve zeytinyağlı bamya
Ara Öğün: Üç yemek kaşığı çörek otlu lor peyniri
5.Gün
Kahvaltı: Tarifler doğrultusunda meyve salatası
Öğle: Tarifler doğrultusunda kabak salatası
Akşam: Tarifler doğrultusunda marul üzerine köz patlıcanı tüketilmelidir.
  1. Gün
Kahvaltı: Tariflere uygun olarak menemen tüketilmelidir.
Ara Öğün: Saat 11.00 sularında şekersiz türk kahvesi
Öğle: Tariflere uygun olarak mercimekli pazı dolması
Ara Öğün: Saat 4 sularında sekiz adet yeşil erik ve pembe limonata tüketilmelidir.

Şeyda Çoşkun Diyet Tarifleri

Şeyda Çoşkun Diyeti içerisinde bulunan birbirinde farklı tarifleri ile bireylerin zayıflaması ve sağlıklı bir şekilde bedenlerini yenilemeleri adına çeşitli tarifler bulunmaktadır. Sırası ile verilen bu tariflerin düzgün bir şekilde uygulanması ve spor ile desteklenmesi sonucun da güzel ve fit bir vücuda sahip olunabilir. Şeyda Çoşkun Diyet Tarifleri bir hayli büyük önem taşımaktadır. Farklı lezzetlerin bir araya gelmesi ile oluşan bu ürün ile sizlerde hayalinizi kurduğunuz vücut ölçülerine sahip olabilirsiniz.
Metabolizma Hızlandıran Çay Tarifi: Papatya, anason, funda, karanfil ve ısırgan otunu alıp bir tencere ve ya cezve içerisine alıp güzel bir şekilde kaynatıyorsunuz. Hazır olan karışımı bir süzgeç yardımı ile ayırıp bardakta tüketebilirsiniz. Metabolizma hızlandıran çay tarifi ile sizlerde diyet programından alacağınız sonuçları daha büyük bir seviyeye çıkarabilirsiniz
Detoks İçeceği Tarifi: Bir adet elma, salatalık, kabuğundan ayrılmış limon, maydanoz ve taze zencefili meyve sıkacağı yardımı ile sıvılaştırdıktan sonra su ekleyip tüketime hazır bir hale getirebilirsiniz. Detoks İçeceği Tarifi ile sizlerde Şeyda Çoşkun Diyetini daha verimli bir hale getirebilirsiniz.
Alkali Su Tarifi: Çok basit bir yöntem ile elde edilmesi mümkün olan Alkali Su Tarifi ile sizlerde kolaylıkla bünyenizi daha temiz bir hale getirebilirsiniz. Eczanelerde temin etmeniz mümkün olan alkali ilacı bir litre su içerisine yaklaşık 4 damla ilave ederek hazır bir hale getirebilirsiniz.
Detoks Çorba Tarifi: Dereotu, soğan, pancar, enginar ve kabağı güzel bir şekilde hazır edip bir tencere içerisine koyarak haşlıyoruz. Haşlanan malzemeleri blender yardımı ile küçük parçalara ayırıp kıvamının bulunması adına su ekliyoruz. Bütün işlemlerin ardından hazır olan detoks çorba tarifini dilediğiniz şekilde tüketebilirsiniz.
Muz Sorbe Tarifi: Bir tane küçük boy muz ve bir adet yarım greyfurtu bir araya getirip blender yardımı ile püre haline getiriyoruz. Malzemeler hazır konuma geldiğinde muz sorbe tarifini dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz.
Arınma Çorba Tarifi: Ispanak, brokoli, kuşkonmaz ve maydanozu güzel bir şekilde yıkayıp pişmesi için bir tencere içerisine alıyoruz. Bir müddet haşlanan bu malzemeleri blenderdan geçirerek püre haline gelmesini sağlıyoruz. Hazır olan arınma çorba tarifini diyet dahilinde dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz.
Lorlu Domates Çorba Tarifi: Çorbayı hazırlamak adına ilk iş yağı tamamen alınmış olan lor peynirini, bir adet büyük domatesi, iki adet zeytini ve bir tutam kadar dereotunu bir kap içerisine hazırlıyoruz. Hemen arkasına dere otu ile lorları birbiri içerisinde karıştırıyoruz. Domatesin içini patlamatmadan oyup bu özel karışımı içerisine yerleştiriyoruz. İçini dolan domatesi de bir müddet dinlendirip üzerine zeytin koyarak dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz. Sizlerde lorlu domates çorba tarifini kolay bir şekilde yapabilirsiniz.
Adana Dürüm Tarifi: Öncelikle 200 gram kadar yağı bulunmayan kıymayı, maydanozu, yarım tatlı kaşığı kadar karabiberi, kaya tuzunu ve bir yaprak marulu bir araya getiriyoruz. Adana Dürüm Tarifine başlamak için soğanı güzel bir şekilde rendeleyip marul dışında bütün malzemeler ile tava içerisinde yağsız bir şekilde pişiriyoruz. Kavurarak hazırladığımız bu karışımı marulun arasına dürüm yapıp tüketiyoruz.
Fırınlanmış Ayva Tarifi: Öncelikle iki adet orta boy ayvayı, bir tane çubuk tarçını ve iki tane karanfili bir araya getiriyoruz. Üç bardak suyu bir tencere içerisine boşaltıyoruz. İçerisine tarçını ve karanfili koyup kaynatıyoruz. Başka bir kap içerisine de ayvaları ilave edip kaynatıyoruz. Kaynayan iki farklı kaptaki malzemeleri bir araya getirip 20 dakika kadar daha kaynatıyoruz. Hazır olan karışımın altını kapatıp ayvaları suyun içerisinden çıkartıyoruz. Fırın tepsisine dizip üzerine kaynatılan karışımı döküyoruz ve 175 derece sıcaklıkta 20 dakika kadar daha pişiriyoruz. Pişen ayvaların üzerine tatlandırmak için sos kullanıyoruz. Sosumuz için dört tane çilek ve iki kaşık yağsız yoğurdu blender ile püre haline getirip karışımın üzerine döküyoruz. Fırınlanmış Ayva Tarifi hazır bir hale gelmiş oluyor.
Zeytinyağlı Bamya Tarifi: İki adet küçük soğan, bir kilo kadar bamya, iki tane domates, bir miktar tuz ve karabiber ve bir tane limon suyunu bir araya getiriyoruz. Öncelikle soğanları ve domatesleri doğrayıp üzerine tuz ve karabiber ekleyip soteliyoruz. Hemen arkasına bamyaları ve limon suyunu da karışım içerisine ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz Hazır olan zeytinyağlı bamya tarifini sizlerde diyet listesi dahilinde dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz.
Meyve Salatası Tarifi: Kivi, çilek, böğürtlen ve ananası güzel bir şekilde yıkıyoruz ve kabuklarını soyuyoruz. Hemen arkasına doğrama tahtasında küp şeklinde doğrayıp birbiri içerisinde karıştıyoruz ve diyet listesi dahilinde dilediğiniz gibi tüketiyorsunuz. Sizlerde evlerinizde meyve salata tarifini rahatlıkla hazırlayabilirsiniz.
Kabak Salatası Tarifi: Bir tane küçük boy havuç, bir tane büyük boy salatalık, bir adet kabak, bir adet limon, isteğe bağlı olarak bir diş sarımsaki bir miktar fesleğen, bir tutam dere otu ve bir adet enginarın yarısını bir araya getirerek karışımın malzemelerini hazır hale getiriyoruz. Salatayı hazırlamak için ilk olarak kabağı uzunlamasına kesiyoruz. Bir kap içerisine fesleğen, dereotu ve limon suyu ekleyip blender yardımı ile küçük parçalara ayırıyoruz. Hemen arkasına karışımı kabaklar ile karıştırıyoruz. Karışımı bir saat kadar dinlendirdikten sonra uzunlamasına havuç ve salatalıkları da uzunlamasına kesip içerisine atıyoruz ve güzel bir şekilde karıştırıyoruz. Kabak Salatası Tarifini sizlerde diyet listesi dahilinde önerilen şekilde tüketebilirsiniz.
Köz Patlican Tarifi: Bir kap içerisine üç parça brokoli, bir adet patlıcan, bir yaprak marul, birer adet kırmızı, yeşil biber, bir adet sarı biber yarısı, bir miktar maydanoz, bir miktar tuz ve karabiber ile hazır bir hale getiriyoruz. Üstüne dökmek için toz hardalı ve yarım limon suyunu da bir kap içerisine alıyoruz. Ateş üzerinde patlıcan, kırmızı ve yeşil biberi közleyip kabuklarını soyuyoruz. Üzerine tuz ve karabiberi ilave ediyoruz. Tabak üzerine marulu yerleştirip üzerine bu karışımı ilave edip hemen arkasına da haşlanmış brokolileri koyuyoruz. Köz Patlican tarifinin son kısmı olarakta sarı biberleri ve sos hardal-limon suyunu ilave edip hazır bir hale getiriyoruz.
Menemen Tarifi: Bir adet yumurta ve bir adet yumurta beyazını bir kap içerisine alarak tarifimize başlıyoruz. Hemen arkasına domates ve yeşil biberi küçük bir şekilde doğruyoruz ve bir kap içerisine koyuyoruz. Önceden koyduğumuz yumurtaları güzel bir şekilde çırpıyoruz ve yağsız bir şekilde pişirmek için tava içerisine alıyoruz bütün malzemeleri. Menemen Tarifini tatlandırmak adına bir miktar karabiber ile güzel bir lezzet yaşatabilirsiniz kendinizi. Şimdiden afiyet olsun.
Mercimekli Pazı Dolması Tarifi: Bir demet pazı, bir demet maydanoz, bir demet dereotu, 200 ml kadar mercimek, iki tane domates, iki diş kadar sarımsak, bir adet soğan, bir tane limon suyu, iki çay kaşığı kadar sumak ve karabiber ve az miktarda tuzu bir araya getiriyoruz. Öncelikle pazıları sıcak su içerisine koyup çıkarıyoruz. Sıcak bir su hazırlayıp mercikleri içerisine koyuyoruz ve 5 dakika boynca kaynatıyotuz. Maydanoz, dereotu, soğan, sumak, limon suyu, karabiber ve tuzu da doğranan malzemelerin içerisine karıştırıyoruz. Mercimekli Pazı Dolması Tarifini hazır bir hale getirip pazı yapraklarının içerisine koyup dolma şeklinde sarıyoruz. İçerisine koymak için domates ve sarımsakları rendeleyip küçük parçalar halinde ayırıyoruz. 200 ml su içerisine koyup kaynatıyoruz. Hazırlanan sosu dolmanın üzerine döküp 20 dakika kadar pişirerek hazır bir hale getiriyoruz.
Pembe Limonata Tarifi: Civan perçemi, zencefil ve mısır püskülünü iki dakika kadar kaynatıp dinlenmesi üzerine bir köşede bekletiyoruz. 20 dakika kadar dinlenme süresinin ardından karışımın suyunu süzüp içerisine çilek ve limon suyunu ilave edip blender ile karıştırarak hazır hale getiriyoruz. Sizlerde evlerinizde bedeninizi daha sağlıklı tutmak için pembe limonata tarifini uygulayabilirsiniz.

Pancarlı Kinoa

Malzemeler:
  • 5-6 adet pancar.
  • 1 su bardağı kinoa.
  • 1,5 bardak su.
  • 1 diş sarımsak.
  • 1 çay bardağı ceviz içi.
  • 1,5 çay bardığı zeytin yağı.
  • 1 tatlı kaşığı keten tohumu.
  • 100 gram hellim, keçi, lor ya da tulum peyniri.
  • 2 yemek kaşığı nar ekşisi veya balzamik sirke.
  • Tuz.
Yapılışı:
  • Kinoa bir süzgeçte bol suyla iyice yıkanır.
  • Bir tencerede suya konulan kinoa haşlanır.
  • Su kaynayınca 10 dakika daha kısık ateşte haşlanır.
  • Dövülmüş sarımsak ve ceviz teflon tavada, cevizin kendi yağında kavrulur.
  • Soğuyan kinoa, tuz, keten tohumu, sirke veya nar, doğranmış peynir, zeytinyağı ve soğuyan ceviz karıştırılır.
  • Soyulmuş pancar rendelenerek diğer malzemelere ilave edilir.
  • Salata karıştırılır ve servise hazır hale gelir.

Kinoa Köftesi

Malzemeler:
kinoa tarifleri
kikinoa tariflerinoa tarifleri
  • Kinoa (yarım su bardağı)
  • Havuç (1 adet)
  • Soğan (4 adet)
  • Sarımsak (2 diş)
  • Fasulye (yarım bardak)
  • Galeta unu (1/4 bardak)
  • Yumurta (1 adet)
  • Kimyon (1 kaşık)
  • Maydanoz (yarım demet)
  • Yağ (2 yemek kaşığı)
  • Kırmızı biber ve tuz
Hazırlanışı:
  • Akşamdan ıslatıla fasulyeler pişirilir ve soğumaya bırakılır.
  • Maydanoz, soğan, sarımsak ve havuç blenderda çekilir.
  • Daha önceden hazırlanan kinoa bir çay kaşığı tuz atılarak bir bardak sıcak suda üzeri kapatılmadan orta ateşte pişirilir.
  • Soğuyan kinoya blenderdan geçirilen karışıma eklenir.
  • Karışıma ezilmiş fasulye, yağ, yumurta ve baharat eklenerek iyice karıştırılır.
  • Karışıma elle köfte şekli verilir.
  • Köfteler teflon tavada biraz yağ ile iyice kızartılır.

Kinoa Salatası

Hafif, besleyici ve lezzetli bir tarif olarak kinoa salatası:
Malzemeler:
kinoa ile zayıflama
kinoa ile zayıflama
  • 1 çay bardağı kinoa.
  • 1 tane kırmızı puf biber.
  • 3 tane kabak (orta boy).
  • 4 çay bardağı zeytin yağı.
  • 7 tane kuru domates.
  • 2 çay bardağı nar ekşisi.
  • tuz.
Hazırlanışı:
  • Kinoalar bir süzgeçte çok iyi yıkanır.
  • Kinoalar bol suda haşlanır. Daha sonra su süzülür.
  • Kuru domatesler yıkanarak az suda 5 dakika kaynayan suda haşlanır.
  • Haşlanmış kuru domateslerin suyu süzülerek 3-4 parçaya bölünür.
  • Bir yandan da kızartmalık doğranan kabak ve biber teflon tavada, yağ katılmadan ve orta ateşte kızartılarak tabağa alınır.
  • Kabak ve biberlerin üzerine kinoa ve domatesler serpiştirilir.
  • Son olarak nar ekşisi, zeytin yağı ve tuz eklenerek karıştırılır.

Kinoa Salatası

Kinoa nasıl tüketilir sorusunu soranlar için bir başka kinoa salatası tarifi:
Malzemeler:
  • Kinoa (150 gram)
  • Avakado (yarım)
  • Brokoli (1 adet)
  • Kırmızı biber (1 adet)
  • Sirke (1 yemek kaşığı)
  • Zeytinyağı (1 yemek kaşığı)
  • Limon ve buz
Hazırlanışı:
  • Kinoa sıcak suda ıslatılır. Daha sonra ilk suyu dökülür.
  • 2 bardak suya 1 bardak kinoa ve az tuz eklenerek 15 dakika pişirilir.
  • Buharda pişen brokoli, haşlanan kinoa ve diğer malzemeler karıştırılır.
10 maddede kinoanın faydaları nelerdir?Kinoa ile zayıflayanlar
  1. Hamile emziren annelerin sütünü çoğaltıp artırımasına ve zayıflamasına yardımcı olur.
  2. Glisemik indeksi düşük olduğu için diyabet hastalarına iyi gelir.
  3. İnsülin direnci olanlar için uygun bir besindir, tok tutar.
  4. Bitkisel protein içeriğiyle vejeteryan beslenenler için uygundur.
  5. Kolay sindirildiği için çölyak hastalarına iyi gelir.
  6. Demir içerdiği için kansızlığa iyi gelir.
  7. Ameliyat sonrası yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.
  8. Protein içermesine rağmen et gibi kolesterolü yoktur.
  9. Bol miktarda lif içeriğiyle kabızlığa iyi gelen besinlerdendir.
  10. Kemik ve diş etlerini güçlendirir, kemik erimesinden korur.
Kinoa tahılı nasıl pişirilir?
Kinoa tahılının içindeki enzimlerin aktif hale gelmesi ve dışındaki kabuğun soyulması için pişirmeden yarım saat önce oda sıcaklıgındaki(ılık) suda bekletilmelidir. Suda bekletilen kinoayı süzüp iyice yıkadıktan sonra tekrar süzüp salatalarınıza ilave edebilir, tıpkı bulgur pilavı gibi soğanlı pilavını yapabilir veya ince bulgurla karıştırıp kısır yapabilirsiniz.Kısaca Bulgur ve prinç yapar gibi kinoayı da aynı şekilde pişirebilirsiniz.
Kinoayı Nerlerde kullanabilirim?
Aslında kinoalı kek yapımından tutun tatlı yapımını kadar pek çok farklı tarifte kullanabilirsiniz.Kinoa ile kısır yapabilirsiniz nasılmı ? tarifi alt tarafta
Kinoali Kısır tarifi (2 kişilik- isterseniz oranları kendinize göre çogaltıp azaltabilirsiniz)
Kullanılan Malzemeler,
  • 1 çy bardağı kinoa tahilı
  • Yarım çy bardağı bulgur(lezzetini arttırmak için)
  • 2 adet orta boy domates veya çeri domatesi
  • 1 tane küçük boy kuru soğan
  • 1 diş orta boyutlarda sarımsak
  • Fazla ısıtılmamış Sıcak su
  • Nane, pulbiber, kekik, kimyon (ister daha fazla ekleyebilir yada cıkartabilirsiniz sizin damak tadınıza kalmış)
  • Marul,Roka,Dere otu,Maydonoz ve salata
  • Yarım yemek kaşığı zeytinyağı(fazlasını önermiyoruz)
  • Yarım yemek kaşıgı  elma sirkesi
Hazırlanışı,
2 Tahılı yani Bulgur ve kinoayı iyice ılık suda yıkayıp süzün ve kapaklı bir kabın içersine dökün. Üzerini bir parmak geçecek kadar sıcak su ekleyin ve ağzını kapatın. Bulgur ve kinoanın ve kabarmasını için bekleyin.
Bu arada soğan ve sarımsağın kabuklarını soyup küp küp doğrayın ve Yarım yemek kaşıgı zeytinyağıyla küçük bir tavaya alıp kavurun pembeleşinceye kadar.
Domatesleri iyice yıkayıp kabuğunu soyun ve rendeleyin ve kavurdugunuz soğanların üzerine ekleyin.
Dilediğiniz miktarda damak tadınıza uygun baharatları tavaya ekleyip karıştırnaya devam edin, biraz kaynattından sonra oçaktan alın.
Önceden hazırladıgınız kinoa ve bulgurun üzerine bu pişirdiginiz dometes ve soganları dökün ve karıştırın. Zevkinize göre kestiginiz yeşillikleri önerimiz ne ince ne kalın , kabın içerisine ekleyin ve yeşilliklerin ezilmeden fazla karıştırmadan bırakın.
Biraz soğumasını bekledikten sonra Afiyet Olsun 🙂
Kinoa ile zayıflayanlar
Kinoa ile zayıflayanlar
Kinoa Nekadar tüketilmelidir ?
Sadece kinoa yiyerek zayıflamayı beklemeyin kinoa tüketirken kilo verebilmeniz için birazda olsa diyetinizi yapın.Ha benım kinoa yiyorum börekde yerim demeyin yani.Aynı zamanda diyetinizide yapın.Günde 2 ögün önerimizdir. 5 yemek kaşıgı ile karnınızı doyacagina eminiz.Hayatınızdan Beyaz ekmek, şeker, tuzu kaldırın.Tam tahil ekmek tüketebilirsiniz fakat kinoa ile birlikte tüketmenizi önermiyoruz.Kahvaltıda tam tahil ekmek ile başlayıp daha sonra ekmek yerine kinoa tüketebilirsiniz.

Kinoa Nedir ve Faydaları Nelerdir?Görsel sonucu

Görsel sonucu
Görsel sonucu
2013 yılı Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü tarafından “Uluslararası Kinoa Yılı” ilan edildi. Güney Amerika başta olmak üzere ABD ve Avrupa ülkelerinde yaygın olarak tüketilen ancak ülkemizde henüz çok kişi tarafından bilinmeyen kinoa vücut için gerekli tüm amino asitleri içermektedir.
“Kinoa nedir” sorusuna verilecek en kısa yanıt “bir tahıl türüdür” olacaktır. Tahıl olarak kabul edilmesine karşın kinoa aslında aynı adlı bitkinin yemişlerinden elde edilmektedir. Dünya çapında gün geçtikçe popülerleşmesinin ana nedeni ise “besin değerinin” oldukça yüksek olmasıdır.
Pirinç veya arpa gibi pişirilebilir. Ayrıca pişirme süresi, örneğin pilava göre oldukça kısadır (10-15 dakika).

Kinoa Bitkisi

Kinoa bitkisi 1-2 metreye kadar uzayan uzun ömürlü bir bitkidir. Bolivya ve Peru’da, And Dağlarının çorak yamaçlarında doğal olarak yetişen kinoa, tarihi kayıtlara göre bu bölgede M.Ö. 3000-5000 yılından beri yerliler tarafından yetiştirilmektedir.
Şili ve Peru’da bulunan antik mezarlarda bitkinin gıda olarak tüketildiğine dair arkeolojik keşifler yapılmıştır. İspanyol kaşiflerin kıtaya gelmesiyle birlikte kinoa Güney Amerika geneline, daha sonra da Avrupa kıtasına yayılmıştır.
Kinoa bitkisinin aşırı sıcak ve aşırı soğuğa karşı dayanıksız olması ve en uygun iklim koşullarının And Dağları eteklerinde bulunması, Peru ve Bolivya’nın dünyanın en büyük kinoa üreticileri olmasını sağlamaktadır.
Ancak bitki tohumları üzerinde yapılan değişikliklerle, Güney Amerika kıyı şeridi iklimlerinde yetişebilmesi için yapılan araştırmalar devam etmektedir.

Kinoa Faydaları

Tam Protein: Kinoa tohumları tam protein kategorisindedir. Yani vücudun ihtiyaç duyduğu tüm amino asitleri içerir. Tam protein içeren bitkiler oldukça nadirdir ve bu özelliği ile vejetaryenler arasında oldukça popülerdir. Kinoa, kolesterolü yüksek ve yağ içeren hayvansal protein kaynaklarına göre daha sağlıklı bir protein kaynağı olarak görülebilir.
Glüten: Kinoa glüten içermez. Bu nedenle Çölyak hastaları ve glütensiz diyet uygulayanlar için önerilir. Kinoa ile glütensiz ekmekler, çörekler hazırlayabilirsiniz. Kinoa gevrekleri yulaf gevreğine alternatif olarak tüketilebilir.
Kilo Kontrolü: Kinoa kalorisi çok düşük bir tahıl değildir ancak yine de son yıllarda düzenlenen diyet listelerinin pek çoğunda adının geçtiğini görebilirsiniz. Bunun başlıca nedeni kinoanın protein bakımından zengin olması ve yüksek oranda besin lifi içermesidir.
Protein sizi uzun süre tok tutarken besin lifi kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek öğünler arasında yaşanabilecek mide kazıntısına engel olur. Ancak fazla kinoa yemek yüksek kalorisi nedeniyle kilo kaybetmenizi zorlaştırabileceği için kontrollü tüketmelisiniz.
Sindirim: Kinoa diğer tahıllardan yaklaşık 2 kat daha fazla besin lifi içerir. Beslenme uzmanları besin lifi bakımından yetersiz beslenmenin yarattığı en büyük sorun olan kabızlığa karşı kinoa öneriyor. Besin lifi aynı zamanda diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolüne yardımcı oluyor.
Kabızlığın tetiklediği bir diğer sorun olan hemoroide karşı daha fazla kiona tüketerek önlem alabilirsiniz

Demir: Demir minerali bakımından zengin olan kinoa, demir eksikliği anemisi için uygulanan beslenme programlarına eklenebilir. Hücrelere taşınan oksijen miktarında önemli bir rolü olan demir minerali aynı zamanda beyin sağlığı ve zihin açıklığı içinde kritik role sahiptir.
Vücut sıcaklığının korunması ve vücudun enerji üretimi demirin metabolizmada kullanıldığı diğer alanlar arasında yer almaktadır.
Riboflavin: B2 (Ribofilavin) içeren kinoa beyin ve kas hücrelerinde enerji metabolizmasına katkıda bulunarak vücudun enerji üretimini destekler ve halsizliğe iyi gelir.
Migren: Kinoa’da yüksek miktarda bulunan magnezyum mineralinin damarları rahatlatan etkisi vardır ve bu özelliği ile kronik migrene karşı önerilen yiyecekler arasındadır. Magnezyum minerali aynı zamanda tip 2 diyabet hastalarında etkili bir kan şekeri kontrolü sağlar.
Antioksidan: Bir antioksidan olan manganez vücudun enerji üretimi sırasında oluşan hücre hasarına karşı koruma sağlar. Kinoa antioksidan etkisiyle, başta kırmızı kan hücreleri olmak üzere tüm hücreleri serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı korumaya yardımcı olur.
Kolesterol: Yapılan araştırmalar düzenli olarak kinoa yemenin total kolesterolü düşürürken HDL (iyi kolesterol) oranını koruduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca kinoada bulunan bazı bileşenler damarları iltihaplı hastalıklara karşı korumaktadır.

Kinoa Besin Değerleri

100 gram pişmiş kinoa;
  • 120 kalori
  • 2 gram yağ
  • 7 gram karbonhidrat
  • 11 gram besin lifi
  • 4.4 gram protein
  • 5.0 IU A vitamini
  • 0.6 mg E vitamini
  • 0.1 mg tiamin
  • 0.1 mg riboflavin
  • 0.4 mg niasin
  • 0.1 mg B6 vitamini
  • 42.0 mcg folat
  • 17.0 mg kalsiyum
  • 1.5 mg demir
  • 64.0 mg magnezyum
  • 172 mg potasyum
  • 7.0 mg sodyum
  • 1.1 mg çinko
  • 0.2 mg bakır
  • 0.6 mg manganez
  • 2.8 mcg selenyum
  • 0 kolesterol içerir.
Pişmiş 100 gram kinoada su miktarı 71.6 gramdır. Yani 100 gram kinoa pişirildiğinde içerdiği su miktarı yaklaşık %77’dir. Pişmemiş 100 gram kinoa ise sadece 13.3 gram su içerir.
Bu nedenle pişmemiş kinoanın kalori oranı çok daha yüksektir. 100 gram pişmiş kinoa 120 kaloriyken aynı miktarda pişmemiş kinoanın kalorisi 368’e kadar çıkmaktadır.
Aynı oranda içerdiği besin lifi, protein, vitamin ve mineral miktarı da artmaktadır ancak kinoayı diyet için tüketiyorsanız pişmiş olarak yemeniz daha faydalı olacaktır.
Öneri: Kionayı pişirmeden önce çekirdeği saran ve acı bir tadı olan kabukları iyice temizleyin. Bunun için kinoayı derin bir süzgece aldıktan sonra musluğun altına koyun ve soğuk suyu açıp avucunuzla çok fazla sıkmadan çekirdekleri ovalayın.
Kaynaklar

kinoa nedir sağlığa faydaları nelerdir ?

http://guzelimguzel.com/Detay/Saglik-/kinoa-nedir-sagliga-faydalari-nelerdir-/355




Kinoa nedir  faydaları nelerdir ?
Sağlık için son derece yararlı olan Kinoa (Quinoa),tohumları yenilebilen bir bitkidir.Dünyada mucize besinler arasında gösterilen ve giderek daha çok rağbet gören kinoa,ülkemizde de popüler olmaya başladı.Bu süper besinin,sağlığa bilimsel olarak kanıtlanmış pek çok yararı bulunmaktadır.Kinoanın sağlığa başlıca faydaları ise;
1-Kinoa,insan sağlığı için gerekli olan dokuz protein türünü dengeli olarak barındıran ender besinlerden birisidir.Protein ihtiyacının karşılanmasında,hayvansal gıdaları tercih etmeyen vejetaryen insanlar için zengin bir protein kaynağıdır.
2-Kinoa,yüksek miktarda magnezyum ve demir içerir.Kırmızı kan hücrelerin sağlığı için demir ve magnezyum son derece önemli elementlerdir.
3-Diyabeti önlemeye yardımcıdır.Şeker hastalarının doğal ve bitkisel yollarla tedavilerine yardımcı olan en önemli besinlerdendir.İçerdiği Kersetin(Quersetin); diyabet,ülser,gastrit,enfeksiyon,enflamasyon ,kanser ve prostat gibi hastalıkların önlenmesine yardımcıdır.
4-Kilo vermeye yardım eder.İçerdiği yüksek lif oranı sayesinde uzun süre tokluk hissi verir.Kinoa’nın kilo vermeye yardımcı diğer özellikleri ise;Sıfır kolesterol ve çok düşük yağ içerir.Protein açısından diğer tohum bitkilere göre en az iki kat daha fazla protein ihtiva eder.Yüksek protein oranı sayesinde hem sağlıklı beslenme hem de tokluk hissi için iyi bir kilo verme aracıdır.Diyet listelerinde kesinlikle bulunması gereken bir besindir.
5-İyi bir antioksidandır.İçeriğinde zengin miktarda antioksidan vardır.Kötü kolesterolle mücadele eden bir bitkidir.Vücudun bağışıklı sistemini güçlendirici etkisi kanıtlanmıştır.
6-Kalp ve damar sağlığını korur.Kinoanın zengin magnezyum ve potasyum içeriği kalp ve damarlar için adeta can suyudur.Kötü kolesterolle savaşması,çok düşük yağ oranı kalp ve damar sağlığında koruyucu ve güçlendirici etki yapar.
7-Migren ataklarını azaltmaya yardımcıdır.Kinoa’da bulunan B2-riboflavin,beyin beyin sağlığı için çok önemlidir.B2 vitamini beynin sağlıklı çalışmasını sağlar.Haftada en az bir kez Kinoa yemek,migren ataklarının sayısının ve şiddetinin azaltılmasında etkin rol oynar.
Kinoa nasıl tüketilir;Salatalara,yemeklere eklenebilir,bazı meyve sularının içine katılabilir,un haline getirilirse tatlılarda dahi kullanılabilir.Kinoa’nın nasıl tüketileceği ile ilgili öneriler saygın sitelerde yer almaktadır.Bkz: www.dimyat.com